Muayenehane

Sonunda muayene hanemi tekrar actım
Dostlara ve hastalarıma duyurulur
Randevu İcin :
Tel 532 261-2550

 

Süheyla'nın  oykusunu size nakletmek isti yorum
Derler ki,

 

 "tarih tekerrürdür,

olaylar birbirine çok benzer

ancak kişiler değişir...."

 

Bundan tam ki yil onceydi,
Mutlu bir bulusma ile kizilari Bahar'ın mezuniyetini  Kutlamak üzere NY da buluşmuştu tüm  aile.

 Ahmet Orlando dan, Süheyla,  Bahadir ve Hande Sanfransisko'dan, Bahar da Ithaca dan gelmisler, hepsi JFK hava alaninda buluşmuşlar, ve NYC de bir hafta Meridyen otelinde kalarak NYC yi gezmişler, güzel bir tatil yapmışlardı tüm aile.

 Bir hafta sonra bir minubus kiralayarak Baharın mezuniyet töreni için Ithaca ya dogru Yola çıkmışlardı.  ilk defa navigator kullanarak gideceği yeri eliyle koymus gibi bularak baharin ithacadaki evine ulaşmışlardı.

 

Ithaca da gorkemli bir Cornell mezuniyeti ve arkasindan duzenlenen partilerden sonra gurup ikiye ayrilmis, Bahadır ve Hande Syracusa'dan san fransisco ya donmek uzere Uçağa binmiş, Ahmet Süheyla ve Bahar da Süheyla'nın AFS ile yaninda bir yil yasadigi aileyi ziyaretmek üzere Pitzburg  Franklin adli kasabasina yönlenmişlerdi.

Franklin guzel sirin kuzey avrupa gocmenlerinden olusmus  30-40 bin nufuslu bir kasabaydi. Suheylanin baba sinin mezar ziyareti, annesinin huzurevi ziyareti yapilmis. Sister sally nin ikinci kocasi edward in sahane villasinda uc gun misafir olarak kalindi. Ed, sister Sally'nin ilkokul sevgililerinden biri olup Sally den hiç vaz geçmemiş, nihayet Sally ile evlenmiş ve Sally ölmeden son uc yilini Sally Ed ile geçirmiştir.

 

Aileye suheyla, guzel bir aksam yemegi tertiplemis, tum aile coluk cocuk torun torba yaklasik yirmi kisi o gece bulusmus guzel bir aksam yemegini zevkle gecirmislerdir. Kız kardeş Peggy ise cok kilolu nefes zorlugu cekmekte, sirtinda oksijen tupu ile dolasabilmektedir. Peggy kucuk kiz kardes olup tüm aile gibi Sally nin İlk kocasi Matt dan ayrilip edward ile evlenmesini hos karsilamamistir.

Yemegin eretesi gunu Suheyla Ahmet Bahar, planlandigiuzere NYC ye dogru JFK hava alanina donmus, Baharın ev esyalari ile birlikte Ahmet ve Bahar dogruca ucaga binerek Münih üzerinden İzmir'e direkt olarak ulasmislardir. Suheyla ise NY daki can arkadasi Pinar ve Yucele misafir olmus, NY da yasayan azinlik turk dostlari ile bulusmus Pınar ve Yücel sayesinde NYC nin keyfini çıkarmıştır.

Süheyla'nın guzel bir oykusunu vardı, NYC da metro da bir cocuk asiri aktif ve saldirgan davranışları ile etrafi rahatsiz etmekteymiş.  Etraftakiler, yanindaki adama bu cocuga niye sahip olmuyorsunuz bakin herkesi nasılda  rahatsız ediyor.. demisler. Adam da donerek, "o cocuk biraz evvel annesinin kaybetti, hastaneden yeni dönmekteydik te.." demiş. Süheyla bu oykuyu cok severdi, insanlarin iclerinde kopan firtinalari disardan kimse anlayamaz, der, bu oykuyu ornek gösterirdi.

Süheyla, NYC donusunu soyle anlatirdi bize hastaligindan habersiz.. O gün yucel ve pinar ile vedalasip ucaga biniyor, pur neşeli, mutlu, yanında ise bir adam solgun, halsiz bitkin ve  düşünceli.. Sormus adama, "hayrola nicin boyle dusuncelisiniz? bir problem mi var ?" diye, herzamanki sevgi dolu sevimli haliyle..Adam elini cebine sokar ve cebinden yuzukler kolyeler vehasil bir miktar taki cikarir ve gosterir.. Evet bunlar eşimin. Esimi yeni kaybettim. Onun tabutu ile hirvatistana donmek üzere birlikte gidiyorum ve ne yapacağımı   henüz bilmiyorum, sokumu atlatmis degilim der.."

 

Evet sanki Ahmet'in nasil hissedecegini  Birbucuk sene oncesinden biliyorgibidi.. Ahmet de suhisini tam dort ay onceydi kaybetmisti.. O adami simdi daha iyi anlayabiliyordu.

Ölümünden uc gun onceydi, "Ahmet ben oluyorum artik demisti ona..Ahmet de hayır suhi sen uyuyorsun,  ben de uyuyacayim uyaninca cennette tekrar birlikte olacağız demişti.."

Evet tam iki yil önceydi,

Bu aniyi sizlerle paylasmak istedim
O adamin bir baska hali...

 

Ahmet..

Suhi nin öyküsü
Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın hastalıkları ve Doğum bölümünden iktisas aldıktan sonra(1970-74) haziran 1974 te o zamanlar kağıt üzerinde kurulmuş olan Hacettepe Üniversitesi Kayseri Gevher nesibe tıp fakültesinde ilgili bölümü kurmak üzere tayin edildi.  Kuruluş aşamasında memleket

 

Suheyla & Ahmet

 Herkeze Merhaba

Bölükbaşı Ailesinin temeli 5 haziran 1971 tarihinde Ahmet ve süheyla'nın sonunda sayın Müşteba beyin karşısına çıkıp "evet" demesiyle atıldı. Çok Hareketli bir evlilik öncesi öncesi arkadaşlık, ve gene çok ateşli bir nişanlılık devresi yaşamışlardı tan 4 yıl...
Ahmet süheylayı kandırıp ailesi ile tanıştırmış, sonra Amasyada nişan yapmışlardı 1969, 6 mayıs günü. tamamen aile arasında, ahmedin müzik dinlerken, müzik yaparken kullandığı o zamanlar için mucize bir cihaz olan Grunding teyp ile yapılan müzik eşliğinde, süheylanın amasyadaki evin çatısında mütevazi bir aile nişanı idi o gün yapılan nişan töreni..
aynı gün akşamı eve gelen imamı tarafından kıyılan imam nikahı da çok ilginçti. imam dönrek süheylaya bir baktı, "tövbe estafirullah" çekince süheyla boynundaki dolağı başına örttü, sonra imam mırıldandığı birkaç duvadan sonra suheylaya "mııı" diye sorunca; süheyla da "EVET" diye bağırdı.. adam birdaha aynı şeyi sordu suhi gene evet.. imam üçüncü defa gene aynı soruya ewweeeettt!! diye cevap alınca.. kıydım ulan ben de bu nikahı diyerekkk (içinden; zaten bu iş çoktaaan olmuş bitmiş diyerekten), bana döndü.. kaç altın vereceksin 18-20 altın uygunmu? diye sordu. bende şafak attı. ulan daha stajyerlikten yeni internliğe geçmiş, 400 lira doğramacı harçlığıyla ancak idare ediyorduk. zaten uc uca eklediğim harçlık ve maaş ile ancak bir adet taşlı yüzük ve alyansları alabilmiştim. babam hemen atladı.. Verdim gitti diye bağırdı.. benim kızıma 100-200 altın az bile ağrılığınca altın olsun diye seslendi. anam alışık değildi böyle bir pazarlığa çekiştirip duruyordu babamı.. ufak at ufak at diye.. ancak babam: oğlanı vermişiz, assın satsın ne yaparlarsa yapsınlar.. meraklanma hanım diyerek anamı yatıştırdı, akşamı da gazoz limonata ve ahmet bölükbaşının yaptığı muzik eşliğinde güzel bir bahar akşamı nişanlamıştık suhi ile ahmeti birbirimize.

Ertesi gün o 67 model tekkapılı anadol marka arabası ile ahmet, baba, anne, abla, amcaoğlu ömer ve suhi amasyadan ankaraya dönerken yolda mutluluklarından  "şekerlimisin vay vay , kaymaklımısın vay vay" adlı şarkıyı söyleylediler, durdurlar.
iki yıllık nişanlılık süresi içine 30/6/1970 de hacettepe tıp fakültesinden mezun olup  suhi kadın doğum ahmet ise üroloji bölümünde ihtisasa başlamışlardı. aralık ayının son günü ögle yemeğinde kafetaryada mehmet ergin masamıza ugramış, siz nezaman evleniyorsunuz ya! diye sorgulamışti, biz de henüz paramız yok ev kuracak kadar deyince, yahu dün radyoda duydum size bankadan 5.000 tl ikaramiye çıkmış ! hadi artık evlenmenize bir mani kalmadı demezmi. şaşırdık suhi ile ben birbirimize bakıp.. önce inanmadık ama sonra
Doğruca banka şubesinde gittik, banka müdürü bizi oldukça ilgi ve hararetli bir şekilde karşiladı, yoğun iltifatların bini bir para, sonra sordu; bu kadar para ile ne yapmayı düşünüyorsunuz?.. ben eh evlenecektik evimize bir katkısı olacaktır bir miktar deyince müdür; efendin bu büyük para, herhalde deyince müdür; hayır bu büyük bir para, muayenehane açabilir, ev alabilirsiniz dedi; biz şaşırdık, efendim bu 5.000 tl ile ancak ev eşyası alabliriz dedik. müdür hayır... dedi, bu 5.000 değil 50.000 tl dedi. biz iyice affaladık, müdür hemen telefona sarldı 50.000 tl ikramiye tutarını doğrulatınca hepimiz birbirimize sarıldık , kucaklaştık hopladık zıpladık müdürün olasında; müdür, suhi, vede ben....
Babam ben tıbbiyeye girince iş yerine yakın bir bankaya vadeli bir hesap açtırmıştı, ilerde lazım olur diye.. meğer o zamanlarda bankalar ikramiye dağıtırlarken bana da bu isabet edeecekmiş. işe bakarmısınız..
Tabii bu paranın birkısmı 5/haziran/1971 de suhi ıle benim kızılay ordu evindeki düğünümüz için, bir kısmı da yukarı ayrancıda alacağımız ev için bir çekirdek oldu.





////